Her gün sayısız karar verir, eylemde bulunuruz. Eylemlerimiz ise içerisinde saygı-empati-vicdat-adalet-eşitlik gibi değerler barındırdığında ahlaki açıdan bir anlam ifade eder. Üstünde düşünülen farklı konulara aklın uygulanması vasıtasıyla felsefe etkinliğinde bulunan bireylerin belli bir durumda ifade etmek istediği değerleri hayata geçirme şekilleri ise ahlaki bakış açılarını ortaya koyar. Ahlaki sorunlar eylemlerimize yön verirken büyük bir yönlendirici rol oynamaktadır. Toplumlar ahlaki sorunlardan kaçamadığı gibi her ahlaki alanda alınmış karar başkalarını da büyük ölçüde etkiler. Nihai bir çözümün olmadığı bu kararların ahlaki açıdan değer ifade edebilmesi için bir eylemin;
Eylem bireyden kaynaklanması,
Bilinçli ve amaçlı olması,
Seçmeli tarzda gerçekleşmesi gereklidir.
Seçenekler arasından bilinçli ve amaçlı karar verecek olan kişi, Birey merkezli her uygulama ve çalışma alanı içerisinde çoklu zekâ kuramlarını kullanmaktadır. Yapılan araştırmalar çoklu zekâ yetilerine sahip olan kişilerin yaşamlarında ve aldıkları kararlarda daha verimli olduklarını ortaya koymuştur. Bireysel-deneyimsel ve sezgisel durumları içine alan, yönetsel zekâ kavramı içinde bir beceri olarak tanımlanan ahlaki zekâ; eylemin ortaya konmasından önce kişilerin zihinlerinde bu kararı değerlendirdikleri bir zekâ türüne işaret etmektedir.
Bu beceri, ayırt edebilme-karar verebilme ve eyleme geçme sonrası kararları kapsamaktadır. Zihnin bir eylemde bulunmadan önce mutlaka bir karar mekanizması işletmekte olduğu ve bu sürede beynin pek çok noktasının harekete geçmekte olduğu bilim çalışanları tarafından kabul edilmiştir. Peki o zaman Ahlaki bir karar alma sürecinde olan kişinin sahip olması gereken “ahlaki zekâ” kavramından kastedilen nedir?
Ahlaki zekanın bir beceri olduğu söylenebilmektedir. Ahlaki zekâya sahip kişilerin zihinsel aktivitelerini eyleme dökmeden önce zihinlerinde bu kararı değerlendirdikleri kabul edilmektedir. Bu beceri, ayırt edebilme karar verebilme ve eyleme dökme sonrası kararlar için büyük önem taşımaktadır.
Ahlaki Zekâ 7 alt bileşene sahiptir. Bunlar; empati-saygı-nezaket-hoşgörü-adalet-kişisel kontorl-vicdan olarak belirtilmiştir.
Yapılan araştırmalara göre bu yedi bileşene sahip olanların ahlaki zekaları daha yüksek kaydedilmiştir. Ahlaki zekâya ait bileşenlerin her birinin birer etik değer olması, bu kavramların yönetsel ve örgütsel açıdan kullanılmasının yöneticilerin başarı derecelerini artırdığı görülmüştür. Doğruluk, evrensel ilkeler, hak, adalet, sorumluluk, dikkat seviyesinin yüksekliği ve merhamet, başkalarını anlama ve saygı, bağışlayıcılık değerlerinin olduğu çalışma ortamında huzur ve rahatlık, güven dolu bir ortamın sağlanması kolaylaşmaktadır.
Ahlaki zekâ kavramının içeriği ve uygulamaya yansıması durumu yetkinlik gerektiren bir husustur. Sadece bu yetilere sahip olmak değil, bunları davranışa yansıtmak da önemlidir. Davranışa yansımayan, eyleme dökülmeyen hiçbir değerin kişilerde var olduğuna inanılmaz.
Ahlaki zekâya ilişkin bahsedilen 7 bileşene bakıldığında, her birinin bir diğeriyle ilişkili olduğu açıkça görülmektedir. Empati yeteneği olmadan, insanların ne hissettiğine dair fikrimiz olmayacağı gibi, hissedilenlerin kişileri saygıdan, nezaketten, hoşgörüden, kişisel kontrol ve vicdani duygulardan yoksun hareket etmesini sağlayacağı aşikârdır. Kişileri anlamadan kişilere sergilenecek davranışlar ahlaki zekâ yetilerinden yoksunluğu ve kişinin toplumsal haklarına saldırıyı da beraberinde getirebilecektir.
Toplumun her alanında olduğu gibi çalışma ortamında ve özellikle risk oranı yüksek çalışma ortamlarında ahlaki zekâ parametrelerinin eksikliği, zor olan iş yüküne ek olarak iletişimsel problemler ve adalet eksikliğinden dolayı yaşanabilecek olumsuzlukları ortaya çıkaracaktır. Yapılan pek çok çalışmada, ahlaki zekâ yetilerine sahip ve söz konusu yetileri hayatlarına aktarabilmiş insanların kendi özel yaşamlarında ve çalışma ortamlarında çok daha şeffaf ve istenilen ilişkiler kurdukları gözlemlenmiştir. Ahlaki zekâ türü özellikle belli gruplar için gereklidir. Bunlar şirket yöneticileri, doktor ve hemşireler, terapistler, psikologlar ve yönetici konumda çalışan kişilerdir.
Yetiler ve hayattaki işlerliği hakkında daha fazla bilgi edinmek için … file:///C:/Users/User/Downloads/tipetigi28-1-11%20(4).pdf
Bu yazı Hülya Öztürk’ün makalesinden derlenmiştir. Bknz: file:///C:/Users/User/Downloads/tipetigi28-1-11%20(4).pdf
コメント