top of page

Michelangelo Davut Heykeli

Michelangelo 1501 senesinde zengin bir ailenin isteği üzere bir Davut heykel siparişi alır. Anlatılanlara göre, ummadık bir yerde otlarla kaplı kocaman bir mermer taşını bulur ve onu atölyesine götürtür.



Mihelangelo Davut Heykeli


Tam üç sene üzerinde harıl harıl çalışır. Önce kabasını ortaya çıkartır, sonra detaylar üzerinde çalışır ve en son devasa heykeli parlatma işlemleriyle bitirir. Tam üç sene emek verdiği heykel tüm ihtişamıyla ortada. O zaman boyu beş metreyi biraz aşan, Rönesans dönemin iki şah eserden biri olarak kabul edilen bir heykel yaratmış, Michelangelo. Heykel bittiğinde, etrafında kalabalık bir grup toplanmış ve Michelangelo'ya nasıl bu kadar muhteşem bir heykel yapmayı başardığını sormuşlar.


Michelangelo'nun cevabı şu olmuş:


"Davut zaten bu mermer blokun içinde vardı. Ben sadece etrafındaki gereksiz mermerleri kaldırdım..."


Michelangelo'nun Davut heykelinin yaratılışı, sadece bir sanat eseri değil, aynı zamanda hayatımızın bir metaforudur. Her birimizin içinde bir "Davut" bulunmaktadır, yani gerçek potansiyelimiz ve benzersiz özelliklerimiz.


Yaşam, zaman içinde üzerimize yapışan, bizi ağırlaştıran gereksiz detaylar ve düşüncelerle dolup taşabilir. Ancak, Michelangelo'nun heykelini yaratma sürecinde yaptığı gibi, hayatımızdan çıkardığımız, bizi hafifletmeyen, bize değer katmayan gereksiz unsurları temizleyerek, içimizdeki gerçek özü ortaya çıkarabiliriz.


Her birimiz, kendi içsel potansiyelimizi keşfetme yolculuğunda bir sanatçı gibiyiz. Zamanla olgunlaşır, deneyimlerden ders çıkarır ve içsel güzelliklerimizi gün yüzüne çıkartırız. Etrafımızdaki gürültüyü, kalabalığı ve negatif etkileri bir kenara bıraktığımızda, kendi benzersiz heykelimiz ortaya çıkar.


Bu hikayenin bize öğrettiği önemli bir ders var: Gerçek güzellik, içsel potansiyelimizin keşfiyle ortaya çıkar. Kendi doğamızla uyum içinde yaşamak, bizi gerçek anlamda muhteşem kılar. Her birimiz, içimizdeki Davut'u keşfetmeye ve onu dünyaya göstermeye hazırız. Gereksiz karmaşayı temizlediğimizde, kendi benzersizliğimizle parlayabilir ve etrafımıza olumlu bir etki bırakabiliriz. Unutmayalım ki, asıl sanat eseri, içsel özgürlük ve hakiki olma yolculuğumuzdur.


Bu yazı Kişisel Gelişim Uzmanı Cem Karataş'a aittir ve tüm hakları saklıdır.

68 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Komentarze


bottom of page